Dede Korkut hikayeleri, Türk edebiyatının en değerli hazinelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Oğuz Türklerinin kahramanlık destanlarını anlatan bu eserler, 15-16. yüzyıldan günümüze kadar ulaşmayı başarmış nadir kültürel miraslarımızdan.
Her biri ayrı bir heyecan barındıran 12 hikayeden oluşan bu koleksiyon, hem edebi değeri hem de tarihi önemiyle dikkat çekiyor. Eğer siz de İşte, Dede Korkut hikayeleri hakkında daha fazla bilgi istiyorsanız işte Dede Korkut hikayeleri isimleri, kahramanları ve özellikleri hakkında bilmek isteyeceğiniz detaylar.
{ tableOfContents = 3}
Dede Korkut Hikayeleri İsimleri
- Dirse Han Oğlu Boğaç Han
- Salur Kazan'ın Evinin Yağmalanması
- Kam Büre Beg Oğlu Bamsi Beyrek
- Kazan Bey'in Oğlu Uruz Bey'in Tutsak Olması Hikayesi
- Koca Duha Oğlu Deli Dumrul Hikayesi
- Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı Hikayesi
- Kazıcık Koca Oğlu Yiğenek Hikayesi
- Basat'ın Tepegözü Öldürmesi Hikayesi
- Begil Oğlu Emren'in Hikayesi
- Uşun Koca Oğlu Seyrek Hikayesi
- Salur Kazan'ın Tutsak Olup Oğlu Uruz'un Çıkardığı Hikayesi
- İç Oğuz Dış Oğuz Asi Olup Beyrek'in Öldürülme Hikayesi
Dede Korkut Hikayeleri Karakterleri
- Bamsı Beyrek
- Banu Çiçek,
- Bayındır Han
- Başat
- Deli Dumrul
- Burla Hatun
- Uruz Er
Dirse Han Oğlu Boğaç Han Hikayesi
Dede Korkut hikayelerinin ilki olan bu destanda, çocuksuzluk derdiyle yanıp tutuşan Dirse Han'ın hikayesi anlatılır. Uzun yıllar sonra dünyaya gelen oğlu Boğaç Han, henüz genç yaşta bir boğayı tek başına alt ederek adını kazanır. Ancak kötü niyetli kişilerin babasını kandırması sonucu baba-oğul arasında büyük bir çatışma yaşanır. Dirse Han, oğlunu öldürmeye kalkışır fakat Boğaç Han'ın annesi oğlunu kurtarır. Hikayenin sonunda gerçekler ortaya çıkar ve baba-oğul barışarak mutlu sona ulaşırlar.
Salur Kazan'ın Evinin Yağmalanması Hikayesi
Oğuz beylerinin en güçlülerinden Salur Kazan'ın av için evinden uzaklaştığı bir sırada yaşanan trajik olayları konu alır. Düşman kuvvetleri bu fırsatı değerlendirerek Kazan Bey'in evini basar, eşi Burla Hatun başta olmak üzere tüm ailesini ve halkını esir alır. Haberi alan Kazan Bey, büyük bir öfke ve kararlılıkla düşmanların peşine düşer. Tek başına giriştiği bu zorlu mücadelede akıl ve gücünü birleştirerek ailesini kurtarmayı başarır. Hikaye, birlik ve beraberliğin önemini vurgulayan güçlü mesajlarla doludur.
Kam Büre Beg Oğlu Bamsı Beyrek Hikayesi
Dede Korkut hikayelerinin en romantik destanlarından biri olan bu öyküde, Bamsı Beyrek ile Banu Çiçek'in imkansız aşkı anlatılır. Beşik kertmesi olan bu iki genç, evlenmek üzereyken Beyrek düşmanlar tarafından esir alınır ve tam 16 yıl boyunca zindanda kalır. Bu süre zarfında Banu Çiçek'e birçok talip çıkar ancak o sadakatle Beyrek'i bekler. Sonunda kaçmayı başaran Beyrek, tam da Banu Çiçek'in zorla evlendirilmek üzere olduğu gün düğüne yetişir. Ozan kılığında düğüne katılan Beyrek, kimliğini açıklayarak sevgilisine kavuşur.
Kazan Bey'in Oğlu Uruz Bey'in Tutsak Olması Hikayesi
Genç ve tecrübesiz Uruz'un ilk savaş deneyiminde başına gelenleri anlatan bu hikaye, bir baba-oğul destanıdır. Henüz 15 yaşındaki Uruz, savaş meydanında göstermek istediği kahramanlık hevesiyle düşman tuzağına düşer ve esir alınır. Oğlunun esir düştüğünü öğrenen Kazan Bey, derin bir üzüntüye kapılır. Ancak yas tutmak yerine harekete geçer ve oğlunu kurtarmak için tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Hikaye boyunca baba-oğul sevgisi, fedakarlık ve cesaret temaları işlenir.
Koca Duha Oğlu Deli Dumrul Hikayesi
Dede Korkut hikayelerinin en felsefi öykülerinden biri olan bu destanda, ölüme meydan okuyan Deli Dumrul'un serüveni anlatılır. Kuru bir çayın üzerine köprü yapan ve geçenden zorla para alan Deli Dumrul, bir gün köprüsünün yanında bir adamın öldüğünü görür. Ölüm meleği Azrail'e kızarak ona meydan okur. Azrail karşısına çıkınca korkan Dumrul, canını bağışlaması için yalvarır. Allah, birinin onun yerine can vermesi şartıyla Dumrul'u affeder. Anne babası canlarını vermeyince, eşi kendi canını feda etmeye razı olur. Bu fedakarlık karşısında Allah ikisini de bağışlar ve uzun ömür verir.
Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı Hikayesi
Aşk uğruna her türlü tehlikeyi göze alan Kan Turalı'nın cesaretini konu alan bu hikayede, Trabzon tekfurunun kızı için verilen zorlu mücadele anlatılır. Güzelliği dillere destan olan bu kız, kendisiyle evlenmek isteyenlere üç zorlu şart koşar: Babası kızından daha hızlı ok atmalı, atı kızın atını geçmeli ve güreşte kızı yenmelidir. Birçok yiğit bu şartları yerine getiremeyip canından olmuştur. Kan Turalı tüm bu tehlikeleri göze alarak yola çıkar ve üç şartı da yerine getirerek kızla evlenir. Ancak asıl macera dönüş yolunda yaşanır ve ikili birlikte savaşarak düşmanları alt eder.
Kazılık Koca Oğlu Yiğenek Hikayesi
Yetim büyüyen Yiğenek'in kahramanlık yolculuğunu anlatan bu hikaye, toplumda kabul görme mücadelesini konu alır. Babası öldükten sonra annesiyle yaşayan Yiğenek, Bayındır Han'ın toyunda diğer beyler tarafından küçümsenir. Ancak düşman saldırısı sırasında gösterdiği kahramanlıkla herkesi şaşırtır. Tek başına düşman ordusuna saldırarak büyük yararlılıklar gösterir. Cesareti ve savaş becerisiyle Oğuz beylerinin takdirini kazanan Yiğenek, sonunda Bayındır Han'ın kızıyla evlenerek hak ettiği yere gelir. Hikaye, gerçek değerin soyda değil karakterde olduğunu vurgular.
Basat'ın Tepegözü Öldürmesi Hikayesi
Dede Korkut hikayelerinin en fantastik öyküsü olan bu destanda, tek gözlü dev Tepegöz'le mücadele anlatılır. Peri kızı ile çobanın ilişkisinden doğan Tepegöz, büyüdükçe kontrolden çıkar ve Oğuz ilini kasıp kavurmaya başlar. İnsanları yiyen bu dev karşısında tüm yiğitler aciz kalır. Aruz Koca'nın oğlu Basat, aslan sütüyle beslenmiş cesur bir yiğittir. Tepegöz'ün kardeşini yediğini öğrenince intikam yemini eder. Zeka ve cesaretle harmanlanmış planıyla Tepegöz'ün mağarasına girer ve onu alt etmeyi başarır. Hikaye, Homeros'un Odysseia destanındaki Kyklop öyküsüyle benzerlikler taşır.
Begil Oğlu Emren'in Hikayesi
Oğuz beylerinin gözünde kendini kanıtlamaya çalışan Emren'in hikayesi, toplumsal statü ve kabul görme üzerine kurulmuştur. Emren, beyler arasında saygı görmek ve onlarla eşit kabul edilmek ister. Ancak diğer beyler onu küçümser ve dışlarlar. Bir düşman saldırısında gösterdiği kahramanlıklar sonucunda Emren, herkesin takdirini kazanır. Özellikle Kazan Bey'in hayatını kurtarması, onun Oğuz toplumu içindeki yerini sağlamlaştırır. Hikaye, gerçek kahramanlığın ve değerin er ya da geç ortaya çıkacağını gösterir.
Uşun Koca Oğlu Seyrek Hikayesi
Kardeş sevgisi ve fedakarlığın en güzel örneklerinden birini sunan bu hikayede, Seyrek'in esir düşen kardeşi Egrek'i kurtarma mücadelesi anlatılır. İkiz kardeşler olan Seyrek ve Egrek'ten biri düşmanlar tarafından esir alınır. Yıllarca kardeşinin yokluğunda yaşayan Seyrek, sonunda onun izini bulur ve kurtarmaya gider. Ancak uzun esaret yılları Egrek'i tanınmaz hale getirmiştir. İki kardeş başta birbirlerini tanımazlar ve neredeyse savaşacak hale gelirler. Sonunda gerçeği fark eden kardeşler duygusal bir buluşma yaşarlar. Hikaye, aile bağlarının gücünü vurgular.
Salur Kazan'ın Tutsak Olup Oğlu Uruz'un Çıkardığı Hikayesi
Dede Korkut hikayelerinde Kazan Bey'in başından geçen bir diğer olay da kendisinin esir düşmesidir. Düşmanlar tarafından tuzağa düşürülen Kazan Bey, zincirlere vurularak esir alınır. Bu haberi alan oğlu Uruz, artık olgunlaşmış bir yiğit olarak babasını kurtarmaya ant içer. Oğuz beylerini toplayarak büyük bir ordu hazırlayan Uruz, düşman kalesine doğru yola çıkar. Zorlu bir kuşatma ve savaştan sonra babasını kurtarmayı başarır. Bu hikaye, önceki hikayenin tersine, oğulun babayı kurtarmasını konu alarak nesiller arası dayanışmayı gösterir.
İç Oğuz Dış Oğuz Asi Olup Beyrek'in Öldürülme Hikayesi
Dede Korkut hikayelerinin en trajik sonu olan bu destanda, Oğuz birliğinin parçalanması anlatılır. İç Oğuz ve Dış Oğuz beyleri arasında çıkan anlaşmazlık, büyük bir iç savaşa dönüşür. Bu kardeş kavgasında Beyrek öldürülür ve Kazan Bey yaralanır. Hikaye, birlik ve beraberliğin önemini vurgularken, iç çekişmelerin yıkıcı sonuçlarını gözler önüne serer. Dede Korkut'un son sözleriyle biten bu hikaye, aynı zamanda destanların da sonunu simgeler.
Dede Korkut Hikayeleri Özellikleri
Destandan halk geçişin temsilcisi olarak bilinen Dede Korkut Hikayeleri Orta Asya’daki Türklerin Müslüman olmadan önceki dönemine dayanıyor. Türklerin İslam öncesi zamanından izleri içeriğinde barındıran Dede Korkut Hikayeleri’nin eski adı ‘Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisan-ı Tafie-i Oğuzan’ olarak kaynaklarda geçiyor. Oğuzların
Müslüman olduktan sonraki başarılarını anlatan bu eserlerde farklı halk kahramanlarının mücadeleleri ele alınıyor. Türk tarihi ve töreleri, bu dönemin önemli kişilerine yapılan övgüler, anlamlı öğütlerin yer aldığı destansı metinler 15 ve 16. yüzyılda bilinmeyen bir kişi tarafından kaleme alınarak hikâyeler hâline getiriliyor.
Günümüzde ‘Dede Korkut hikayeleri’ne dair iki tane nüsha mevcut. Bunlardan birisi Almanya Dresden Kitaplığında yer alıyor. 6 adet farklı hikâyenin bulunduğu bir diğer nüshanın ise Vatikan’da bulunduğu biliniyor. Dede Korkut hikayelerinin edebi özellikleri ise şu şekilde sıralanıyor:
- Toplamda 12 tane hikâye ve öncesinde bir adet önsöz bulunuyor.
- Hem gerçek hem de olağanüstü olayların bir arada bulunduğu bir eser olma özelliği taşıyor.
- ‘Dede Korkut’ olarak anılan karakter meçhul bir halk ozanı’ olarak biliniyor.
- Kahramanlık, savaş, aşk gibi çeşitli konuları içeren bu hikâyelerde ‘yiğitlik’ algısı ön plana çıkarılıyor.
- Nazım ve nesirin iç içe olduğu bir eserdir. Duygusal anlamda yoğunluklu bir anlatımın olduğu bölümlerde nazım kullanımı görülüyor.
- Dede Korkut hikâyeleri Azerî Türkçesi ile yazılmış.
- Türk tarihinde oldukça önemli bir eser olma özelliği taşıyor. Yunanlılar için Odysseia ve Ilyada ne kadar önemliyse, Dede Korkut hikayeleri de Türkler için aynı önemi taşıyor.