Cumhurbaşkanı: Sosyal Medya Milli Güvenliği Tehdit Ediyor

Cumhurbaşkanı sosyal medyayı milli güvenlik sorunu olarak değerlendirdi. Sosyal medyaya yeni bir yasak kapıda mı?

Cumhurbaşkanı sosyal medyanın milli güvenlik sorunu olduğuna inanıyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen ve İstanbul'da yürütülen "Türk Konseyi Medya Forumu"na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya yüzünden dezenformasyon kampanyalarına maruz kaldığını ve çarpıtılmış haberler sebebiyle dünyada milyonlarca insanın hayatının savunmasız halde olduğunu dile getirdi.

Twitter Açıkladı: Algoritmalar Sağcı Medyayı Öne Çıkarmış
YAZILIM

Twitter Açıkladı: Algoritmalar Sağcı Medyayı Öne Çıkarmış

Dünya genelinde yüz milyonlarca kullanıcının aktif olarak kullandığı sosyal medya platformu Twitter, yönetim tarafından yapılan incelemeler doğrultusunda algoritmaların bilgi dahilinde olmadan ve istenmeden sağcı medyayı ön plana çıkardığını duyurdu.

Cumhurbaşkanı sosyal medyanın milli güvenlik sorunu olduğuna inanıyor

Erdoğan, "Hiçbir denetimin veya otokontrolün olmadığı sosyal medya mecraları bugün hem demokrasiyi hem toplumsal barışı hem de devletlerin milli güvenliğini tehdit eder konuma gelmiştir." dedi.

"Nasıl savunma sanayii ve askeri konularda tamamen yabancılara bel bağlamıyorsak, iletişim meselesini de başkalarına havale edemeyiz." ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı, bu konuda yerli sosyal medya yazılımlarına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan ifadeler şu şekildeydi:

Dijital faşizmin yıkıcı etkisinden ne kadar gelişmiş olursa olsun hiçbir ülke ve toplum azade değildir. Türk dünyası dijital faşizmin yanı sıra uluslararası medyanın çifte standardından da mustariptir. Özellikle 44 gün süren Dağlık Karabağ Savaşı sırasında şahit olduğumuz iki yüzlü tavır, meselenin ülkelerimiz açısından önemini ortaya koymuştur. Ermenistan ordusunun, sivil hedef alan katliam ve balistik füze saldırıları bu süreçte hiç gündeme getirilmedi.

Medya bağımsızlığından ve objektiflikten bahseden uluslararası medya organları Ermenistan'ın resmi haber ajansı gibi hareket etti. Karabağ Savaşı, ülkelerimiz ve Türk dünyası ile ilgili gerçeklere karşı uygulanan basın ambargosunun ne ilk ne de son örneğidir.

Sözde soykırım iddiaları başta olmak üzere tarihimizi milli güvenliğimizi ve milletimizin değerlerini hedef alan birçok konuda benzer tutumlarla karşılaşıyoruz. Yaşadığımız acı tecrübeler ışığında şu gerçeği artık hepimiz açık ve net bir şekilde görebiliyoruz.

Nasıl savunma sanayii ve askeri konularda tamamen yabancılara bel bağlamıyorsak, iletişim meselesini de başkalarına havale edemeyiz. Oryantalist bakış açısıyla sürekli bizlere insan hakları, demokrasi ve özgürlük dersi verenlerin vicdan ve meslek ahlakına güvenemeyiz. Diğer stratejik meselelerde olduğu gibi medya ve iletişim konusunda da kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. 

Türk dünyası olarak bu hususta inisiyatif almalı, tecrübe paylaşımına gitmeli, güç birliği yapmalı ve elimizdeki imkanları en etkili bir şekilde değerlendirmenin yollarını aramalıyız. Köklü geçmiş, güçlü gelecek temasıyla düzenlediğimiz formun, bizlere bu noktada güçlü bir platform kazandıracağına inanıyoruz.”  

YORUMLAR