NASA Araştırdı: Dünya'daki Canlılar Mars'ta Yaşayabilir mi?

Dünya'daki canlılar Mars'ta yaşayabilir mi? Genellikle evlerimizde yaşayan birtakım mantar ve bakteriler Kızıl Gezegen'e kadar bizi takip edebilir. NASA ve Alman Havacılık ve Uzay Merkezi'nden (DLR) araştırmacıların son çalışmasının detayları haberimizde.

Dünyalı bir mikrop uzay aracıyla Mars'a gönderilirse yolculuktan sağ çıkma olasılığı zayıf olacaktır. Ancak Dünya'da tahminen bir trilyon mikrop türü ve bunların bazıları aşırı koşullara dayanabileceğinin farkında olan bilim adamları, herhangi bir mikroorganizmanın Mars görevinde yaşayıp yaşamayacağını test etmek istiyor.

NASA, Mars'ta yaşamın var olup olmadığını keşfederse uzay aracının Kızıl Gezegen'i kirletmemesini sağlamak istiyor. Neyse ki bilim adamları bazı cevaplar almak için Mars'a kadar gitme riskini almak zorunda değil. 

Dünya yüzeyinin yaklaşık 32 km yukarısında, Mars yüzeyine benzeyen bir atmosfer tabakası var. Stratosfer tabakası; yüksek düzeyde radyasyon, düşük hava basıncı, soğukluk ve kuruluk ile gökyüzünde bir tür Mars laboratuvarı olarak kullanılabilir.

Ames Araştırma Merkezi'nden araştırmacı David J. Smith, "Bir mikrop, koruyucu ozon tabakasını kırmayı başarırsa, kısa bir süreliğine de olsa, Mars yüzeyine yapılan yolculukta hayatta kalabilir" dedi.

Smith'le iş birliği yapan uluslararası bilim adamlarından oluşan bir ekip, stratosferin yukarısına çeşitli mikroorganizmalar fırlatarak bu aşırı koşullarda yaşamın dayanıklılığını test etti. 

Alman Havacılık ve Uzay Merkezi'ndeki Araştırma Grubu Başkanı Ralf Moeller, "Bu araştırma, bir zamanlar ölümcül olduğu varsayılan ortamlarda, örneğin Mars'ın yüzeyi gibi, hangi mikropların yaşayabileceğini anlamamızı sağlıyor ve küçük organizmaları dünya dışı yerlere nasıl götüreceğimiz konusunda bize ipuçları veriyor." dedi.

Dünya'daki formlar Mars'ta yaşayabilir mi?

Atmosferdeki Mikroplar Deneyi veya MARSBOx olarak adlandırılan bu araştırma, kurutulmuş ve uykuda olan bakteriler ve mantar sporları dahil olmak üzere dört farklı türü içeriyordu. Frontiers in Microbiology dergisinde yayınlanan araştırmanın sonuçları, dört mikroorganizma türünden ikisinin bu zorlu koşullara dayanabileceğini gösterdi.

Hayatta kalanlar, antibiyotikler de dahil olmak üzere çok çeşitli yararlı bileşikler üretmek için kullanılabilen Aspergillus niger mantarlarını içeriyordu. Bilim adamları, bu mantarların güneş kremi gibi davranan pigmentasyona sahip olduğunu ve böylece yüksek radyasyona dayanabildiklerini düşünüyorlar.

Diğer hayatta kalan ise zararsız Salinisphaera shabanensis bakterisiydi. Dünya'nın aşırı tuzlu denizlerinde gelişebilme yeteneği nedeniyle seçildi. Bazı bilim adamları, Kızıl Gezegen'deki olası tuzlu noktaların eski mikrobiyal yaşamın kanıtlarını aramak için umut verici olabileceğine inanıyor.