Meta CEO'su Mark Zuckerberg kısa süre önce katıldığı bir podcast'te, insanların Meta AI gibi sohbet botlarıyla kişisel konuları konuşmaktan hoşlandığını anlattı.
Söylediğine göre AI yeterince kişiselleştiği zaman kullanıcıları çok daha iyi tanıyormuş ve ikili arasındaki "ilişki" çok daha cazip hale geliyormuş. Üstelik insanların düşündüğünden çok daha az arkadaşa sahip olduğunu da savunuyor ve yapay zekanın bu boşluğu doldurabileceğini düşünüyor.
Sosyal medya platformlarında görmüşsünüzdür. Bazıları ChatGPT gibi popüler yapay zeka sohbet botlarını kendilerine has bir dille kişiselleştiriyor. Örneğin, "Sen artık 50 yaşında Karadenizli, aşırı agresif bir dayısın" dendiği zaman ChatGPT bu karakterin içine giriyor ve onun gibi konuşmaya başlıyor. Gelin görün ki kendinize bir "arkadaş" üretme fikrine pek çok kişi sıcak bakmıyor.
AI Arkadaş Değil, Taklit Yapıyor
Az önce verdiğimiz örnekte de olduğu gibi... yapay zekaya "sen böyle ol, şöyle davran" dediğiniz zaman AI öyleymiş gibi davranıyor. Buradaki anahtar kelime "davranmak." Neticede siz ne söylerseniz söyleyin yapay zekanın özü değişmiyor. Hatta tek bir fare hareketiyle konuşma geçmişini sildiğiniz zaman konuştuklarınız sanki hiç var olmamış gibi esip geçiyor.
Yani AI ne kadar sevimli olursa olsun, arkadaşlık taklidi yapmaktan öteye geçemiyor. O bir araç. Sana yardım etmesi için tasarlanmış bir şey. Tıpkı otomatik kahve makinesi gibi. Aşırı kolay olabilir, pratik olabilir ama size gerçekten "değer veren" bir şey değil. İç dünyası yok, bilinçli değil, hissetmiyor.
Zuckerberg'in yapay zekayı sadece arkadaş değil, terapist olarak da önerdiğini belirtelim. Ben Thompson'ın podcast'inde, terapi pahalı olduğu için insanların en azından bir AI terapiste sahip olması gerektiğini söyledi. Zira bu sistemler, gerçek terapistlerin ulaşamadığı noktalarda bazı insanların imdadına yetişebilirmiş.
Yapay Zekalı Terapistler
Bu fikrin kötü olup olmadığını söylemek zor. Çünkü bazı chatbot temelli uygulamaların belirli faydaları olduğu biliniyor. Ancak burada da sınırlar var. Bir AI sizi sadece söyledikleriniz üzerinden değerlendirirken bir terapist sizin söylemediklerinizi de görür. On an kendinizi sıkıyorsanız ve yalandan gülümsüyorsanız bunlar terapistin gözünden kaçmaz ama o zaman bile terapist bunu etik kurallar çerçevesinde gerçekleştirir.
Yapay zekada ise etik kural tanımak diye bir şey yok. Verdiğimiz bilgilerin ne şekilde kullanıldığını hiçbir zaman bilemiyoruz. Üstelik sosyal medya devlerinin, insanları bağımlı hale getiren sistemler kurduktan sonra şimdi "ruh sağlığı kurtarıcılarına" dönüşmeye çalışmaları da biraz tuhaf kaçıyor.
Öte yandan kullanıcılar da bu fikre karşı. "Hiçbir algoritma, sana değer veren bir insanın yerini tutamaz" diyorlar — ki haklılar da. Aslında herkesle arkadaş olan bir sistem kimseye arkadaş olamaz kavramı, günümüz teknolojisi arasında her daim kafamızda bir yere sahip olmalı. Yapay zeka araçları eğitimde, müşteri hizmetlerinde, hatta bazı ruhsal destek anlarında bile faydalı olabilirler ama arkadaş değiller.
Siz ne dersiniz? AI'dan arkadaş ve dahi terapist olur mu?