Enerji kaynaklarının sürekliliği ülkelerin hem ekonomik hem stratejik planlamalarında temel unsurlar arasında yer alıyor. Türkiye yıllık tüketimiyle birlikte önemli miktarda petrol ithalatı yapan ülkeler arasında bulunuyor.
Bu bağlamda ülke sınırları içinde keşfedilmesi olası yeni bir rezervin boyutu yalnızca enerji ihtiyacını karşılamakla kalmayıp dışa bağımlılık açısından da belirleyici bir etki yaratabilir. Diyarbakır'da keşfedilen 6,1 milyarlık rezervde bunun en büyük örnekleri arasında. İşte konuyla ilgili detaylar...
ABD’li Şirketten 6,1 Milyar Varillik Tahmin
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar tarafından yapılan açıklamaya göre söz konusu rezerv tahmini ABD merkezli Continental Resources şirketi tarafından ortaya kondu.
Özellikle kaya petrolü ve gelişmiş sondaj teknolojileri konusunda uzmanlaşmış olan şirket Diyarbakır’daki sahalarda yaptığı teknik analizler sonucunda yaklaşık 6,1 milyar varillik bir potansiyel rezerv bulunduğu değerlendirmesinde bulundu. Bu tahmin henüz doğrulanmamış olmakla birlikte, bölgede sürdürülecek detaylı çalışmaların ardından netleşmesi bekleniyor.
Türkiye’nin yıllık petrol tüketiminin yaklaşık 365 milyon varil seviyesinde olduğu göz önüne alındığında bu büyüklükte bir rezervin ülkeye yaklaşık 17 yıllık petrol ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde bir katkı sunabileceği hesaplanıyor.
Bu da rezervin sadece sayısal büyüklük olarak değil ülke ekonomisine olası etkileri açısından da kritik bir gelişme olduğuna işaret ediyor. Halihazırda Türkiye’nin doğrulanmış petrol rezervleri yaklaşık 600 milyon varil civarında bu nedenle yeni tespit edilen potansiyel miktar mevcut rezervin neredeyse 10 katına denk geliyor.
Rezervin tahmini miktarına rağmen en önemli konu bu petrolün ne ölçüde çıkarılabilir ve ekonomik olarak işlenebilir durumda olduğudur. Bu noktada Continental Resources gibi teknoloji odaklı bir firmanın sürece dahil olması derinlemesine analizlerin bilimsel verilere dayanmasını sağlıyor.
Öte yandan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile yürütülebilecek muhtemel ortaklıklar çıkarım aşamasında yerli aktörlerin de aktif rol oynamasına olanak tanıyabilir. Bölgesel Kalkınma ve Enerji Güvenliği Açısından Yeni Bir Dönem Diyarbakır’da yapılan bu rezerv tahmini, yalnızca enerji sektörü açısından değil, bölgesel kalkınma açısından da yeni fırsatların doğmasına neden olabilir.
Enerji yatırımları bulundukları bölgelerde ekonomik canlılık oluşturma potansiyeline sahiptir. Bu bağlamda söz konusu rezerv, hem enerji güvenliği hem de yerli üretim hedefleri doğrultusunda Türkiye için stratejik bir kaynak olarak değerlendiriliyor.
Önümüzdeki süreçte yapılacak jeolojik doğrulama sondaj ve üretim planlamaları neticesinde bu potansiyelin ne ölçüde gerçeğe dönüşeceği görülecek. Ancak şu anki görünüm uzun vadeli enerji planlarında yeni bir dönemin kapısının aralandığını gösteriyor. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın...