Otomotiv sektörünün Avrupa'daki en büyük üretim bölgelerinden biri olan Türkiye, 2025 yılında üretim hacmini başarılı bir oranda arttırmayı başardı. Ancak binek otomobil üretimi noktasında aynı başarı sürdürülemedi. Peki bu durumun ana sebebi ne? İşte konuyla ilgili detaylar...
Ticari Üretimi Katlanıyor, Binek Üretimi ve Satışları Geriliyor!
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), 2025 yılının Ocak-Eylül dönemine ilişkin üretim ve ihracat istatistiklerini kamuoyuyla paylaştı. Veriler Türkiye otomotiv sanayisinin genel üretim hacmini büyüttüğünü ancak binek otomobil tarafında bir gerileme yaşandığını ortaya koydu.
OSD raporuna göre yılın ilk dokuz ayında toplam otomotiv üretimi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3 artış göstererek 1 milyon 31 bin 527 adede ulaştı. Buna karşın otomobil üretimi yüzde 3 azalarak 637 bin 450 adet seviyesine düştü. Bu tablo sektörün ağırlığının giderek ticari araçlara kaydığını ortaya koydu.
Ticari araç grubunda ise tam tersi bir ivme görüldü. Söz konusu dönemde üretim yüzde 15 oranında artarken, bu yükselişte hafif ticari araçlardaki yüzde 17’lik büyüme belirleyici oldu. Ağır ticari araç üretiminde ise yüzde 4’lük bir daralma yaşandı. Sektör genelinde kapasite kullanım oranı yüzde 65 olarak açıklandı.
Hafif araçlarda bu oran yüzde 66, kamyon grubunda yüzde 55, otobüs ve midibüslerde yüzde 65, traktör segmentinde ise yüzde 39 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye otomotiv sanayisi, üretimdeki bu tabloya rağmen ihracatta daha güçlü bir performans sergiledi. Yılın ilk dokuz ayında toplam ihracat yüzde 6 artışla 769 bin 625 adet olarak kaydedildi.
Ancak otomobil ihracatı yüzde 7 oranında düşerken, ticari araç ihracatı yüzde 28 oranında yükseldi. Satışlara bakıldığındaysa tüketicilerin binek ve ticari anlamda da yerli modellere yöneldiğini ancak oranların giderek düştüğünü görüyoruz. Bu noktada yaşanan enflasyon ve döviz dalgalanmaları markaların gelecek planlamaları yapmakta zorlandığını ortaya koyuyor.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...