Yapay Zeka - Kömür İkilisi: Dijital Devrimin Kirli Gerçeği!

Yapay zekanın artan enerji ihtiyacı, kömür santrallerinin kapanmasını bile durduruyor. Büyüyen elektrik açlığı, çevre ve sağlık risklerini gündeme taşıyor.

Mehmet Ali Ertunc -

Yapay zekâ hızla gelişirken beraberinde getirdiği sorunlar ve endişeler de aynı hızla büyüyor. SoftBank, Oracle, CoreWeave ve diğer sağlayıcıların 2025 yılında OpenAI’ın ihtiyaçları için 96 milyar dolar borç aldığını ve OpenAI 2030’da 200 milyar dolar gelir elde etse dahi, 207 milyar dolar ek finansman gerekeceğini duyurmuştuk.

Yapay zekaya güç veren veri merkezlerinin elektrik ihtiyacı artık başlı başına bir kriz konusu. Yapay zeka veri merkezleri şu anda yaklaşık 40 gigawatt güç kullanıyorlar. Bu da 30 milyon haneye yetecek kadar bir güç demek.

Goldman Sachs, 2030’a kadar Amerikan veri merkezlerinin yılda 500 terawatt saat tüketeceğini (toplam ulusal elektriğin yüzde 10’undan fazlasını) tahmin ediyor.

Yapay Zekanın Gizli Bedeli: Kömür Santralleri Kapatılamıyor!

Yapay zeka geleceğin teknolojisi olabilir ama hala büyük ölçüde kömür gibi eski enerji kaynaklarıyla çalışıyor.

Kömür, iklim üzerinde diğer yakıtlar kadar olumsuz etki yaratmakla kalmıyor; yaşadığımız çevreye çok daha ağır ve ölümcül zararlar veriyor. Politico’nun haberine göre ABD'deki enerji şirketlerinin 30 kömür yakıtlı elektrik santralinin emekliliği için yaptığı planlar veri merkezlerine güç sağlamak amacıyla ertelendi.

EPA Başkanı Lee Zeldin’in açıklamasına göre: “Yerli üretimin artan enerji talebini ve yapay zekâ veri merkezlerinin hızlı genişlemesini karşılamak için Amerika’nın kömürle çalışan enerji santralleri faaliyetlerini sürdürmek zorunda.

2010’dan 2019’un başına kadar ABD’deki enerji şirketleri toplam 546 kömür ünitesini kapatacaklarını duyurmuştu. Bu, toplamda 102 gigawatt anlamına geliyor; yani New York eyaletinin yaz aylarında ihtiyaç duyduğu elektrik gücünün birkaç katı büyüklüğünde bir kapasitenin devreden çıkması demek.

Ulusal Sağlık Enstitüleri sitesinde "1999 ile 2020 arasında kömür santrallerinin emisyonları olmasaydı 460.000 ölüm gerçekleşmeyecekti.” diyor. Obama döneminin sonunda kömür için emisyon sınırlamaları getirilmişti ve ilk Trump yönetimi, Trump’ın görevdeki ilk yılında bu kuralları ortadan kaldırmaya girişti.

Bu çaba 2019’da başarıya ulaştı. Trump ikinci döneminde kömürün yaygınlığını artırmanın yanında, mevcut korumaları daha da budayarak onu daha tehlikeli hale getirme yoluna girmiş görünüyor.

Politico’ya göre yaklaşık 70 santral, EPA daha gevşek yasalar hazırlarken, 2027’de yürürlüğe girmesi beklenen cıva ve kurum limitlerine uymama izni almış durumda.

Yapay Zeka

1,4 Trilyon Dolarlık Kumar: Teknoloji Devleri Balon Mu Şişiriyor?

Trump “güzel, temiz kömür” övgüleri yaparken madenciler için iş güvenliği önlemlerini de zayıflattı. Sendikalar, Çalışma Bakanlığı’nın 1.000 hayat kurtaracağı tahmin edilen silika tozu düzenlemelerini askıya alması nedeniyle yönetimi dava etti.

Dolayısıyla Trump’ın kendini kömür endüstrisinin kurtarıcısı ilan edeceğine şüphe yok. Yapay zekâ talebini o icat etmedi, ancak kabul etmek gerekir ki kömür çıkaran ve bundan kâr eden hissedarların piyasa koşullarını tatlandırdığı açık. Bütün bunlar olurken işçiler ve toplumun geri kalanı bedel ödüyor.

Benzer İçerikler