Meta'nın CEO'su Mark Zuckerberg'in sosyal medyanın gençler üzerindeki olumsuz etkilerine odaklanan iddialarla açılan davada ifade vermesine hükmedildi. Yargıç Carolyn Kuhl tarafından verilen kararla birlikte Zuckerberg'in yanı sıra sosyal medya platformun daha pek çok üst yetkili ismi mahkemeye çıkmak zorunda kalacak.
Mark Zuckerberg ve Snap CEO'su Mahkemeye Katılacak
Instagram, Facebook ve WhatsApp gibi şirketlerin üst kuruluşu olan Meta'nın CEO'su Mark Zuckerberg, Snap CEO'su Evan Spiegel ve Instagram Başkanı Adam Mosseri, Ocak 2026'da mahkemeye çıkıp ifade verecek. Yargıç Kuhl, sosyal medyanın olumsuz etkilerinden şirketlerin CEO ve yöneticilerin de sorumlu olduğunu belirtti.
Yargıca göre bir yöneticinin platformun zararlarından haberdar olması ancak bunları önlemeye yönelik bir adım atmaması, bunları onaylandığı anlamına gelebilir. Zuckerberg, dünyanın en büyük platformları olan Facebook ve Instagram'dan, Snap CEO'su Spiegel ise Snapchat'ten sorumlu tutuluyor. Mosseri'ye Instagram'ı yönetme görevi verildiği için onun da Zuckerberg gibi ifade vermesi gerekecek.
Dava, sosyal medya platformlarının arkasındaki şirketlerin genç kullanıcılardaki bağımlılık gibi etkilere neden olan özellikler hakkında uyarıda bulunmadığı iddiası ile açılmıştı. Yargıcın bu iddiaları dikkate alarak verdiği karara ise hem Meta hem Snap tarafından itiraz geldi. Meta, Zuckerberg ve Mosseri'nin mahkemede ifade vermesini engellemek için talepte bulundu.
Instagram ve Facebook'un çatı şirketi, daha önce bu konuda birçok ifade verildiğini, her duruşmaya katılmanın yöneticilerin işlerini aksatacağını belirtti. Snap'i temsil eden hukuk firması ise daha önceki saatler süren ifadelerin yeterli olduğunu ama yine de bu fırsatı kullanarak Snapchat'e yöneltilen iddiaların hukuken ve fiilen neden yanlış olduğunu açıklayacaklarını söyledi.
İki şirket tarafından da belirtildiği gibi, daha önce sosyal medya şirketlerinin bilerek genç kullanıcılara psikolojik yönden zarar verdiği iddiasına dayanan çok sayıda dava açıldı ve taraflar mahkemeye çıkıp ifade verdi. Ancak bu davaların hiçbirinde şirketlere çok büyük cezalar verilmedi. Dolayısıyla bu davanın da ciddi bir yaptırımla sonuçlanma ihtimalinin düşük olduğu söylenebilir.