Android ve iOS cihazınız yoksa ve The Banner Saga oynamak için içiniz gidiyorsa bu oyunu neden PC üzerinden oynamayı denemiyorsunuz ki? Kuzey mitolojisi ve stratejik RPG kombinasyonunu başarılı bir şekilde harmanlamakla kalmayan bu oyun, aynı zamanda farklı oyun içi yaklaşımlarla da ders olacak fikirler sunuyor. Birçok oyunsever gibi siz de The Banner Saga'nın adını King.com'un açmış olduğu saçma sapan telif hakkı yüzünden duymuş olabilirsiniz. Candy Crush Saga'nın üreticileri "Saga" kelimesinin kullanılmasından ötürü böyle bir fırsatı kovalamak istemiş olsalar da bu hukuksal faaliyet oyunun ismini reklam yapmaya yaradı. Ne var ki, The Banner Sage sizin için sadece bu haberdeki bilgiden ibaretse varın bizi dinleyin, bu oyunu size anlatalım.
Kuzeyli bir kabilenin yerle bir olan anayurdundan sonra soğuk kış mevsiminde göçe zorlanmasını konu alan The Banner Saga, bir karavanın hayatta kalma hikayesini anlatıyor. Hayatta kalmak için elinden gelen her çabayı gösteren bu ekip yolda bulduğu insanları da içerisine dahil edebiliyor. Yeni karakterler size yeni hikayeler ve özellikler katsa da herkese güvenmemekte fayda var, çünkü sizi içten yıkacak insanlar da yolunuza çıkacaktır.
FILMATION ve Lou Scheimer size bir şey anlatmadıysa 80'li yılların He-Man çizimleri diyelim. The Banner Saga'nın karakter tasarımı bu ekolden fazlasıyla etkilenmiş ve daha modern bir yapıya sokmuş. Yurdunuzu yok eden ve peşinizi kovalayan, ismi Dredge olaran anılan bir zebani türü yakaladığı yerde sizi de yok etmeye yeminli bir düşman. Hayatta kalma refleksiyle yola çıkmış insanları yönettiğiniz oyunda gideceğiniz yolculuk kış tundraların belirsizliğiyle aynı ve vereceğiniz kararlar konusunda dikkatinizin yerinde olması gerekecek.
Dinamik bir senaryo yapısına sahip olan The Banner Sage, diyaloglarda veya dövüşlerde bile vereceğiniz en ince karara göre şekil kazanıp sizi bambaşka bir istikhamete sürüklüyor. Klasik RPG formüllerindeki ana karakter unsurlarına bağlı kalmayan oyun, dilediğiniz karakterleri ve alternatif rotaları merkeze oturtmanıza olanak tanıyor. Dolayısıyla bu oyunu oynayan arkadaşlarla bir araya gelip hikayenizi konuştuğunuzda aslında bambaşka olaylara tanık olduğunuzu fark edeceksiniz. Bu vesile ile her oynadığınızda farklı bir hikayenin peşini kovalamanız mümkün. Tekrar oynanabilirlik konusunda üst seviyeye çıkartılmış bir mekanik sunan oyun her oynadığınızda bir serinin devamına başlamış gibi hissetmenizi sağlıyor.
Yalın görünümüne rağmen mütevazi olmayan bir depolama alanı isteyen oyun, içeriğini diyaloglarla, alternatif senaryolar ve hikaye anlatımlarıyla dolduruyor. Dolayısıyla taşıdığı her Byte sonuna kadar hak edilmiş durumda. El çizimiyle hazırlanmış olan arka plan görselleri tablolardaki sanatsallığı aratmıyorken oyun içi karakterlerin tasarımları da bu görsellikle son derece uyumlu bir yapıya sahip. Ciddi bir hayran kitlesine sahip olan oyunu bugüne kadar oynamadıysanız ve RPG hayranıysanız kaçırmayın diyorum.
Oyunserverlerin uzun süredir mobil versiyonunu bekledikleri The Banner Saga, Kuzey mitolojisini konu alan harikulade bir stratejik RPG. Başarısını kıskanan King.com, Candy Crush Saga ismindeki "Saga" kelimesinden ötürü başarısız bir telif hakkı davası açsa da oyunun isminin yayılmasına vesile olan bir durum söz konusu oldu. Ne var ki, haberleri takip edenlerin çoğu sadece bu durumdan ötürü oyunun ismini duymuş olabilir. Bu sebeple oyundan biraz bahsetmekte fayda var.
Kuzeyli bir kabilenin hayatta kalma mücadelesini yönettiğiniz bu oyunda vereceğiniz kararlar yolculuğunuzu ciddi bir şekilde etkileyerek kişisel bir oyun deneyimi yaşamanızı sağlıyor. Sahip olduğunuz göçebe karavanıyla yolculuk yaparken yolunuza çıkanlarla dostluklar kurarak işinize yarayacak yeni dostlar ve yeni hikayeler ediniyorsunuz. Ne var ki, her karşılaştığınız kişiye yardım eli uzatmak da faydalı bir eylem olmayacaktır. Ekibinize dahil olunca sizi içten yok edecek insanların karşınıza çıkma ihtimali de var.
Muhteşem çizimleriyle Lou Scheimer'ın 80'li yıllardaki FILMATION görsellerini andıran estetik yapı son derece etkileyici. Yetişkinler bu çizimleri eski He-Man serilerinden hatırlayacaklardır. Donmuş tundralarda çıkmış olduğunuz amansız yol, çetin hayatta kalma mücadelenize sahne oluyor. Hayatta kalmak için ardına bakmadan yolculuğuna devam eden ekibinizin karşısında her an yeni düşmanların çıkma ihtimali var ve sizin oyun içerisinde bu duruma hazırlıklı olmanız gerekiyor. İnsanları yok etmek isteyen Dredge ismindeki zebaniler her daim sizi bir gölge gibi takip ederken oyunun gidişatı sizin hikayeye dahil olma şeklinize göre değişkenlik gösteriyor.
Diyaloglar ve savaşma şekilleriniz karşınıza yeni alternatif hikayeler sunarken bu oyunu oynayan farklı arkadaşlarınızla bambaşka olaylara tanık olduğunuzu anlayacaksanız. Öte yandan, farklı deneyimler sayesinde tekrar oynanabilirlik son derece yüksek. Birçok RPG oyunlarının aksine belli bir olaya odaklanmayan The Banner Saga, farklı karakterleri daha önemli pozisyonlara yerleştirip farklı bir oyun hikayesi seçmenize olanak tanıyor.
Basit görünümüne rağmen oldukça yer kaplayan bir oyun olan The Banner Saga, bu kapasitesinin hakkını alternatif senaryolar, güzel diyaloglar ve harika görsellerle veriyor. El çizimi arka plan görselleri size tablo gibi bir zerafet sunuyor. Karakterlerin görünümü de bu ortama harika bir şekilde uyarlanmış. Mobil cihazlara gelmeden önce sadece PC oyuncularının oynayabildiği The Banner Saga, bu platformlarda daha ucuz fiyatlarıyla feci şekilde göz kırpıyor. Uygulama içi satın alma olmadığı için bir kere ödüyorsunuz ve temiz bir şekilde oynuyorsunuz.
PC'den bakıp imrenen mobil oyunseverlere sonunda gün doğdu ve uzun süredir beklenen The Banner Saga sonunda mobil cihazlara da ulaştı. Kuzey mitolojisi ile harmanlanmış muhteşem bir stratejik RPG olarak dikkatleri çeken yapım, PC için çıktığı dönemlerde King.com tarafından telif hakkı davasına uğradı. Candy Crush Saga ismindeki "Saga" kullanıldığı için saçma bir saldırıya uğrayan oyun bu vesile ile en azından tanınır hale geldi. Ne var ki ismini sadece bu olaydan duyan sevgili oyunseverlere daha fazlasını anlatmakla mükellifiz.
The Banner Saga, Kuzeyli bir kavimin hayatta kalmak için yurtlarını terk edip zorlu bir göç yolculuğuna çıkmasını konu alıyor. Bu çetin mücadele içerisinde karşınıza çıkan insanları ekibinize katabiliyorsunuz ve yeni karakterin hikayeyi zenginleştiren tarafları var. Size yeni yetenekler katsalar da yolda çıkan herkese güvenmeyin, çünkü kaleyi içten fethedecek düşmana elinizi uzatmış olabilirsiniz. Dinamik bir hikayeye sahip olan oyun bu karakterlerle yeni senaryolar ve alternatif hikayeler açıyor.
Göz kamaştırıcı görsellere sahip olan oyun 80'li FILMATION ve Lou Scheimer'in çalışmalarını andırıyor. Yetişkinler bu isimleri eski He-Man çizgi dizinden anımsayacaklardır. Soğuk hava koşullarında göç etmeye zorlanan ve hayatta kalmak için büyük çabalar harcayan bir karavanı yönetirken her ücra köşeden düşman saldırısı yemeniz de mümkün. Dredge isimli zebani benzeri yaratıklar insanları dünya üzerinden silip atmaya kararlı gözüküyorlar ve yok olan anayurdunuzdan sonra sonucunu tahmin edemeyeceğiniz bir yola baş koymuş durumdasınız.
Oyunun dinamik senaryo yapısı, karşılaştığınız farklı karakterleri ön plana çıkarabildiği gibi farklı bir hikaye tasarımı da sunuyor. Geleneksel RPG dinamiklerinden alışık olduğumuz belli bir ana karakter yok ve sizin verdiğiniz karakterler belli karakterlere daha fazla sorumluluk katabiliyor. The Banner Saga oynayan diğer arkadaşlarınızla deneyimlerinizi paylaştığınızda ne kadar farklı yollara saptığınızı fark ediyorsunuz ve bambaşka bir oyun deneyiminin mümkün olduğunu anlıyorsunuz. Sırf bu nedenden ötürü bile bu oyun kendini defalarca kez tekrar oynatabiliyor.
Basit bir görünüme sahip olsa da modern bir oyun kadar yer kaplayan The Banner Saga, zengin senaryo ve karakter içeriğinden, kaliteli diyaloglardan, alternatif hikayelerden dolayı bu ağırlığı taşıyor ve iyi de ediyor. El çizimiyle hazırlanmış olan arka plan görselleri bir tablo çalışmasını andırdığı gibi tasarlanan karakterlerin de görselliği bu ambiyansı son derece iyi destekleyen bir stili var. PC için aylar öncesinde çıkan bu oyun, mobil cihazlara daha hesaplı olarak sunulmasıyla yeni platformlara "ben buradayım!" diyor. Uygulama içi satın alma olmadığı için bütün bir oyun keyfi sizin onu keşfetmenizi bekliyor.
YORUMLAR