Faşizm Nedir? Faşist Kime Denir?

Faşizm nedir, kimler faşisttir? Bu sorulardan hareket ederek 20. yüzyılın ideolojilerinden biri olan faşizm hakkında merak edilen tüm ayrıntıları açıklıyoruz.

Faşizm nedir sorusunun cevabını iyi bilmek gerekiyor çünkü insanlar son birkaç yıldır faşizmin tam olarak ne olduğunu bilmeden çeşitli konular üzerinde yapılan tartışmalara kendi eleştirileri ile katılırken faşist sıfatını da kullanmanın ne kadar uygun olduğuna bakmadan belirli isimlerin önüne getirdi.

Bu ideolojinin kökeni oldukça uzun bir zaman öncesine dayanıyor. Bu makale ise son derece yıkıcı bir şekilde sonuçlanan eylemlerin altında yatan ideolojinin amacının iyi bir şekilde anlaşılmasını sağlayacaktır.

Faşizm Nedir?

Faşizm, 1920 ila 1930'larda Avrupa'da öne çıkan karmaşık bir siyasi ideolojidir. Faşist hükûmetlerin en iyi bilinen örnekleri arasında 1922 yılından 1943 yılına kadar İtalya'da varlığını sürdüren Bennito Mussolini'nin Ulusal Faşist Partisi öne çıkar.

1933 yılından 1945 yılına kadar siyaset sahasında aktif olan Adolf Hitler'in Alman İşçi Partisi de buna verilebilecek örneklerdendir.

Faşizm genellikle I: Dünya Savaşı'ndan sonra iktidara gelen İtalyan ve Alman yönetimleri ile ilişkilendirilse de diğer çoğu ülkede de faşist yönetimlere rastlamak mümkündür. Almanya'da Adolf Hitler, İspanya'da Francisco Franco ve İtalya'da Benito Mussolini, 20. yüzyılın en iyi bilinen faşist liderleri arasında yer alıyordu.

Hitler ve Mussolini faşist liderlerin benimsediği ideolojiler ve hedefler bugün çoğu ülkedeki faşist hareketlerine yön vermeye devam ediyor. Faşist liderler çoğunlukla bütün bir ulusun ya da grubun adına konuşma eğilimindedir. Bu zamana kadar hedeflerine ulaşmak için kaba kuvvet de dahil olmak üzere her türlü yolu kullanmaktan çekindikleri pek görülmemiştir.

Komünizm, liberalizm, sosyalizm, muhafazakârlık, milliyetçilik gibi ideolojilerin aksine faşizmin temelinde bir felsefe yoktur. Bu daha çok söz konusu ideolojinin kurucu bir düşünürünün olmamasına bağlanıyor.

Bu sebepten ötürü faşizmin tanımını yapmak oldukça zordur. Buna rağmen tüm faşistler bir noktada ortak hareket ederler. Faşistler, bir ulusu iyi yapmanın tek yolunun ulusal güçten geçtiğini düşündüğü için bu amaca ulaşmak üzere her yolu kullanmaktan çekinmezler.

Faşistler, ülkenin daha güçlü bir konuma gelmesi için yine ülkenin varlıklarını kullanır. Bu da ülkenin varlıklarının ortak bir şekilde kullanılmasına yol açar. Buradan hareketle sınıfsız bir toplum anlayışını savunan anti-kapitalizmin de kapsamına girer.

Faşist liderler, propaganda ile belirli grupları günah keçisi yapmakta oldukça başarılıdır ancak hedeflenen grup ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Örneğin Nazi yönetimi Yahudileri hedef alırken onları kendi halkının gözünde şeytan olarak tasvir etmiştir.

Bir grubu hedefleyen liderler, kendi grubunu onların mağdur edildiğine inandırır. Bu, grupta doğru olmayan bir gerçek vererek mücadele etme isteği uyandırır.

Bütün bunlar yapılırken de kardeşlik duygusuna ağırlık verilir çünkü bir ulusu diğer tüm uluslardan ayıran en önemli özelliklerden biri, o ulusun diğer uluslardan daha güçlü bir şekilde birbirine bağlı olmasıdır.

Bu İlk Çağ'da da Orta Çağ'da da aynıydı. O dönemdeki yönetimler, yönetilen sınıfın birbirine bağlı olması için bir şeyler yapmak zorunda hissediyordu çünkü birbirinden kopuk bir topluluğun yönetilmesi en zor topluluk olduğunu, önünde sonunda yıkılışa neden olacağını düşünüyorlardı.

Faşizmde en önemli unsur güçtür. Örneğin Mussolini, aşırı milliyetçiliğin yaygınlaşmasını sağlamak için kadınların oy kullanma hakkı ve işçi hakları gibi konular üzerine de ağırlık verdi. Bunun yanı sıra muhafazakârlarla ittifak kurarak güç topladı.

Faşizm Ne Demek?

1919 yılında Mussolini'nin ortaya attığı faşizm terimi, İtalyancada bir demet ya da grup anlamına gelen "fascio" kelimesine dayanıyor.

Birçok farklı tanımı vardır. Bazılarına göre genellikle şiddet yolu ile belirli grupların dışlanması anlamına gelirken bazılarına göre de bireysel hakları ve demokrasiyi reddetme anlamına geliyor. Milliyetçilik yorumuna göre faşizm ise milletin nüfuzunu arttırmaya çalışan milliyetçiliği ifade ediyor.

II. Dünya Savaşı'ndan sonra faşizmin dünyanın birçok noktasında modası geçti. Faşist kelimesi bugünlerde daha çok siyasi bir hakaret anlamına geliyor. Elbette ki bu dünyanın birçok noktasında büyümekte olan faşist hareketlerin olmadığı anlamına gelmiyor. Sadece I. Dünya Savaşı sonrasında yükselen Faşizm olarak kalmadı, değişime uğradı.

Bu açıdan bakıldığında Hitler de bildiğimiz faşistlerden değildi. Nasyonal Sosyalizm, o dönemin Almanya'sında Faşizm ideolojisinin yeni bir alt türü olarak ortaya çıkmıştı. Nasyonal Sosyalizm ari ırkının diğer tüm ırklardan daha üstün olduğunu savunurken Mussolini'nin faşizm ideolojisinin temelinde ise ulusçuluk fikri yatıyordu.

Her ne kadar ikisi de birbirinden ayrı iki ideoloji gibi görünse de ikisinin çok fazla ortak yönü vardır. Örneğin her ikisinde de kapitalizm karşıtlığı vardır. İkisinin de temelinde güç vardır.

Kimlere Faşist Denir?

Faşist, Faşizm yanlısı olan kişilere denir. Her faşist hareketin amacı aynı olmasa da çoğunlukla ana amaç olarak milliyetçiliğin ön plana çıktığı görülür. Öte yandan kapitalizm nedir sorusunu yanıtlarken değindiğimiz kapitalizme karşı olmak da faşizmin önemli bir parçasıdır.

Aynı toplumun içinde yaşamını sürdüren ya da uzaktan da olsa tehdit olarak algıladığı belirli bir grubu hedef alan ve hedef aldığı bu grubu propaganda ile işaret eden, kendinden biri olarak gördüğü herkese düşüncesini aktarmaya çalışan, kapitalizm karşıtı, bireyciliğin kendisinden ve onu savunanlardan uzak duran kişilere faşist denebilir.

En Tehlikeli Yönetim Biçimlerinden Birisi Olan Monarşi Nedir?
İNTERNET

En Tehlikeli Yönetim Biçimlerinden Birisi Olan Monarşi Nedir?

Monarşi nedir? Mutlak monarşi nedir? Meşruti monarşi nedir? Anayasal monarşi nedir? Monarşi ile yönetilen ülkeler hangileri? Bu soruların yanıtını merak ediyorsanız doğru yerdesiniz.

Faşizm Özellikleri Neler?

  • Kendi milletini diğer milletlerden üstün tutar.
  • Faşist hükûmetler daha çok erkek egemenliği altındadır.
  • Ulusal güvenlik korkusu kitleleri kontrol etmek için kullanılan en önemli araçlardan biridir.
  • Sansür uygulanabilir, ifade özgürlüğü kısıtlanabilir.
  • Bireycilik karşıtıdır.
  • Akıl ve bilim odaklı ilerlemenin önüne geçer.
  • Bu sisteme karşı çıkan çoğu zaman sert bir şekilde gruplar dağıtılır.

YORUMLAR