Tarihteki En İlginç Psikolojik Deneyler

Bu zamana kadar yapılan en ilginç psikolojik deneyler nelerdi? Bu sorudan hareketle zamanında çok büyük tartışmalara neden olan birçok önemli deneyi derledik.

Tarihteki neredeyse tüm psikolojik deneyler, insan davranışlarının anlamlandırılması üzerinde büyük bir öneme sahiptir. Bu deneyler gerçekleştirilirken zaman zaman etik çerçevenin sınırına çıkılmış olsa da bu araştırmalar sayesinde ulaşılan bulgular oldukça büyük bir öneme sahiptir.

Bu önemli bulgular, bugün depresyon gibi önemli sorunlar hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Siz de ilgi çekici psikoloji deneylerine daha yakından bakış atmak isterseniz hazırladığımız listedeki deneyleri inceleyebilirsiniz.

En Etkileyici Psikolojik Deneyler

  • Sınıfı bölme deneyi
  • Asch deneyi
  • Stanford hapishane deneyi
  • Öğrenilmiş çaresizlik deneyi
  • Milgram deneyi
  • Bobo bebeği deneyi
  • Araba kazası deneyi
  • Hawthorne Etkisi

Bu zamana kadar yapılmış en ilginç psikoloji deneyleri bunlardan oluşuyor. Bu deneylerin her birinin önemli bir amacı bulunuyor. Dilerseniz gelin, bu deneylerin nasıl yapıldığına ve önemine daha yakından bakalım.

Sınıfı Bölme Deneyi

Jane Elliott tarafından yapılan deneyin amacı ırkçılığın etkilerini gözlemlemekti. Üçüncü sınıf öğretmeni, sınıfını deney kapsamında iki gruba ayırdı. Bir grupta mavi gözlü öğrenciler varken diğer grupta ise kahverengi gözlü öğrenciler yer aldı.

İlk gün mavi gözlü grup üstün grup olarak kabul edildi. Bu gruba bazı ayrıcalıklar tanındı. Kahverengi gözlü öğrenciler azınlık gruba girerken çocukların olumsuz özelliklerini vurgulamak için öğrenciler tek tek gösterildi.

Bu ayrıştırmanın sonucunda çocukların davranışları neredeyse direkt değişti. Mavi gözlüler derslerinde daha başarılı olurken kahverengi gözlü sınıf arkadaşlarına da zorbalık etmeye başladı. Kahverengi gözlü çocukların hem başarı oranı düştü hem de öz güveni azaldı.

İkinci gün mavi gözlüler azınlık grubu oldu. Bu sefer kahverengi gözlü çocuklar üstün grup olarak kabul edildi. Deneyin sonunda çocukların birbirlerine sarıldığı ve insanları ırkına, diline, dış görünüşüne göre yargılamaması gerektiğini öğrendiği görüldü.

Asch Deneyi

Dr. Solomon Asch tarafından yürütülen bu çalışmada kişinin bir grup içerisinde yalnız kalması hâlinde grubun yalnız kalan bireyin kararlarını nasıl etkilediğinin bulunması amaçlandı.

Bir grup katılımcının yer aldığı deneyde herkese çeşitli uzunluklarda çizgiler gösterildi. Bunun ardından basit bir soru soruldu. Katılımcılardan en uzun çizginin hangisi olduğunu söylemeleri istendi fakat grupta sadece bir kişi gerçek bir katılımcıydı.

Diğerleri sahte katılımcılardı. Bu deneyin asıl amacını biliyorlardı. Bu nedenle de yanlış çizgiyi seçtiler Gerçek katılımcı, diğer katılımcıların yanlış cevap verdiğini biliyordu ama buna rağmen onların verdiği cevabı verdi.

Stanford Hapishane Deneyi

Profesör Philip Zimbardo tarafından yapılan bu deneyin asıl amacı, bireylerin toplumsal rollerine nasıl uyum sağladığını öğrenmekti. Bunun için gardiyanlar ve mahkûmlar arasındaki gergin ilişkinin temel nedenine inmek istedi. Bu gerilimin sebebinin kişilikle mi yoksa çevreyle mi alakalı olduğunu merak etti.

Deneyde 24 lisans öğrenci gardiyan ya da mahkûm olarak seçildi. Mahkûmlar, Stanford'un psikoloji bölümünün bodrum katında yapılan sahte bir hapishanede tutuldu.

Sahte gardiyanlara ve mahkûmlara gerçek hayatta olduğu gibi davranma görevi verildi. Öğrenciler, yeni rollerine çok çabuk uyum sağladı.

Ne var ki deney 1 haftadan daha kısa sürdü çünkü bir noktadan sonra deneyin kontrolden çıktığı fark edildi. Hatta Zimbardo bile kendisini bir psikolog değil de büründüğü role sahip olduğunu zannetmeye başladığını söyledi.

Öğrenilmiş Çaresizlik Deneyi

Bu çalışmada insan denekler yerine köpek denekler kullanıldı. Normal şartlar altında hayvanlar her zaman olumsuzluklardan uzak durma eğilimindedir. Hiçbir hayvan kendisine zarar verecek bir eylemi yapmak istemez. Martin Seligman tarafından yapılan bu deneyde de köpekler zil sesi duyduğunda düşük seviyede elektrik şoku beklemeye koşullandırıldı.

Köpekler zaten bir noktadan sonra olumsuz sonuçla karşılaşmaya koşullandığı için farklı bir durumla karşılaşması hâlinde bile kendisini olumsuz bir durumun beklediği görüldü.

Koşullandırılmış köpeklerin davranışları bu nedenle öğrenilmiş çaresizlik olarak kabul edildi. Kendilerini olumsuz bir olayın beklediğini bilmelerine rağmen bundan kurtulmak gibi bir çabaları yoktu.

Milgram Deneyi

Nazi Almanyası ne yazık ki II. Dünya Savaşı sırasında birçok vahşetin arkasında yer aldı. Stanley Milgram da buradan hareketle kişinin vicdanına ters olsa bile kendisine verilen bir emre uyup uymayacağını araştırmak istedi.

Katılımcıların yaşları 20 ile 50 arasında değişiyordu. Bu katılımcılar, öğrenciler ve öğretmenler olmak üzere ikiye ayrıldı. Bu dağılım rastgele bir şekilde yapılmış gibi görünse de öyle değildi. Öğrenciler, deneyin asıl amacını zaten biliyordu. Asıl katılımcılar öğretmenlerdi.

Deney kapsamında öğrencilerin ezberlemesi ve doğru bir şekilde eşleştirmesi gereken bazı kelimeler vardı. Yanlış eşleştirme yapan öğrencilere ise şok veriliyordu.

Öğretmenlerse şok derecesinin hafiften başlayıp ölümcül seviyeye kadar arttırılabildiğine inanmıştı. Gerçekte ise öğrenciler hatayı zaten kasıtlı bir şekilde yapıyordu ve kendisine verilen şok da gerçek değildi. Öğretmen, öğrenciye şok verdiğini zannediyordu.

Öğretmenlerden bazıları, şok derecesi iyice arttığında ve bunun öğrencinin acı çekmesine neden olduğunu anladığında deneyi sürdürmeyi reddetti. Deneyi yapan kişinin ısrarları sonucunda deneklerin %60'tan daha fazlası devam etti.

Bobo Bebeği Deneyi

Albert Bandura tarafından yapılan Bobo bebeği deneyi, 60'lı yıllara büyük damgasını vurmuştu. Çalışma, insan davranışlarının temelini büyük ölçüde sosyal figürlerin oluşturduğunu savunur. İnsanın kötü davranmasının sebebi çoğu zaman genetik faktörlerle ilişkilendirilse de gerçekleştirilen Bobo bebeği deneyi ile bunun tam aksi yönünde bir sonuç elde edildi.

Katılımcılar üç gruba ayırıldı. Bir gruba yetişkin bir kişinin Bobo bebeğine saldırdığını, onu yumrukladığını gösteren bir video izletildi. İkinci gruba ise bebeği görmezden gelen bir yetişkin izletildi. Bu yetişkin, video boyunca diğer oyuncaklarla oynadı.

Araştırmada saldırgan davranışların sergilendiği videoya maruz kalan çocukların benzer davranışlar sergileme ihtimalinin daha yüksek olduğu sonucuna varıldı. Diğer gruptaki çocuklar ise daha az saldırgan davranışlar sergiledi.

Araba Kazası Deneyi

Elizabeth Loftus ve John Palmer tarafından gerçekleştirilen bu deneyde katılımcılara bir araba kazası izletildi. Daha sonra katılımcılardan sanki olay anında oradaymış gibi olanları anlatmaları istendi. Katılımcılar iki gruba ayırılmıştı.

Her gruba farklı bir soru sorulsa da soru bakıldığında aynıydı. Sadece kullanılan fiiller değişiyordu. Katılımcıların verdiği cevaplar da tıpkı fiiller gibi değişiklik gösterdi. Bu da araştırmacılara hafızanın sorgulama tekniği ile kolaylıkla manipüle edilebildiğini gösterdi.

Hawthorne Etkisi

Hawthorne etkisi, bir kişi başka bir kişi ya da grup tarafından gözlemlendiğinde kapasitesinin çok üzerine çıkmaya çalışma çabasını gösteren oldukça etkileyici bir çalışmadır. Bu çalışma kapsamında ilk olarak çalışma ortamının çalışanların performansını etkileyip etkilemediğinin öğrenilmesi amaçlandı. Bunun için öncelikle ışık yoğunluğunda artışa gidildi.

Bu deneyde aydınlatma seviyesi ile verimlilik ve üretkenlik arasında bir ilişki olduğu sonucuna varıldı. Daha sonra aydınlatma seviyesi düşürüldü. Buna rağmen verimlilikte herhangi bir düşüş görülmedi. Çalışanlar aynı tempoyla devam etti.

Bu deneyler sayesinde çalışanların performansını asıl etkileyen faktörün gözlem altında olduğunu bildiğinde daha iyi bir şekilde çalışmak zorunda olduğunu hissetmesi olduğu ortaya çıktı.

Hedonizm Nedir? Temsilcileri Kimlerdir?
İNTERNET

Hedonizm Nedir? Temsilcileri Kimlerdir?

Hedonizm nedir, temsilcileri kimlerdir, kaça ayrılır, hedonizm karşıtı nedir? Bu soruların cevabını merak ediyorsanız doğru yere geldiniz.

Geçmişteki Psikolojik Deneyler Modern Psikolojiyi Nasıl Etkiledi?

Günümüzdeki psikologlar, insan davranışlarını daha iyi anlamak için geçmişte gerçekleştirilmiş psikolojik deneyler ile elde edilen bulgulara başvurdu. Zimbardo ve Bandura gibi isimler sayesinde bugün insan davranışlarının altında yatan asıl sebepler hakkında daha fazla bilgimiz var.

Bu bilgiler, bize ayrıca bir sorunu anlamak için nasıl ilerlememiz gerektiği hakkında da önemli ipuçları sağlıyor.

Peki, listede olmayıp da sizin eklemek istediğiniz bir psikoloji deneyi var mı? Bunu aşağıda yer alan yorumlar kısmını kullanarak bizimle paylaşabilirsiniz.

Daha çok ürkütücü konular üzerinde durulan deneylerin nasıl yapıldığını öğrenmek istiyorsanız korkutucu deneyler listemize de göz atabilirsiniz.

YORUMLAR