Araştırmacılar İlk Defa Balık Atıklarından Plastik Üretti

Balık atıklarından üretilen plastik balık kokar mı? Araştırmacılar, kafa, kemik, deri ve bağırsak gibi balık atıklarını plastiğe çevirdi.

Kanada'da balık atıklarından plastik üretildi. Projenin baş araştırmacısı Francesca Kerton'a göre balık yağı bazlı poliüretan üretimi, daha sürdürülebilir plastiklere yönelik muazzam ihtiyacın karşılanmasına yardımcı olabilir. Peki ya yeni plastikleri balık gibi mi kokacak?

Plastik gerçekten kullanışlı. Hatta bazıları bunun kaçınılmaz olduğunu bile söyleyebilir. Ancak gezegenimiz üzerinde büyük bir olumsuz etkisi var. Örneğin, genellikle çöp adası olarak anılan okyanusal bir çöp yığını olan Büyük Pasifik çöp alanını ele alalım. Bölge dünyanın en büyük okyanus plastiği bölgesi olarak kabul ediliyor ve Türkiye'nin yüz ölçümünden bile daha büyük.

Bunun nedeni ise plastiğin kolayca biyolojik olarak bozunmaması ve geldiği kaynakların da sorunlu olması, yani poliüretan üretmeye yönelik geleneksel yöntem çok zehirli ve kirleticidir. Peki ya balığın kimsenin yemediği kısımlarından yeşil plastik üretebilseydik neler olurdu?

Hermit Yengeçleri Okyanus Kirliliğinden Cinsel Haz Duyuyor
Bilim

Hermit Yengeçleri Okyanus Kirliliğinden Cinsel Haz Duyuyor

İngiltere'de yapılan son araştırmaya göre okyanus kirliliğinden cinsel haz duyan bir canlı bulunuyor: hermit yengeçleri.

Balık atıklarından üretilen plastik balık kokar mı?

Kanada'daki Newfoundland Memorial Üniversitesinden araştırmacılar, balık atıklarından (kafa, kemik, deri ve bağırsak) elde edilen plastikleri yapmak için "daha güvenli, biyolojik olarak parçalanabilir bir alternatif olmalı" dedikleri şeyi tasarladı. Ayrıca bu plastikler biyolojik olarak parçalanabilir olacak.

Projenin baş araştırmacısı Francesca Kerton yaptığı açıklamada, "İster malzemeyi karbondioksit ve suya dönüştüren kimyasal bozunma, isterse geri dönüşüm ve yeniden kullanım olsun, plastikleri bir yaşam sonu planıyla tasarlamaya başlamamız önemlidir" dedi.

Yeni malzeme başlangıçta Atlantik somonu kalıntılarından elde edilen yağ ile yapıldı, yani bu kalıntılar çöpe atılmak üzereydi. Kerton ve ekibi, doymamış yağa oksijen ekleyerek bu balık yağını poliüretan benzeri bir polimere dönüştürmek için bir süreç geliştirdi.

Elbette herkesin aklındaki tek soru, plastiğin balık gibi kokup kokmadığıdır. Kerton yaptığı açıklamada, yağın plastik hale gelmesi için birkaç aşamadan geçtiği için balık kokusunun azaldığını söyledi. 

Çalışmaya katılan yüksek lisans öğrencisi olan Mikhailey Wheeler, "İnsanların attıkları çöplerden, plastiklerin yapılma şeklini bile değiştirebilecek bir şeyi nasıl faydalı hale getirebileceğimizi ilginç buluyorum." dedi. Wheeler, daha güvenilir ve biyolojik olarak parçalanabilir hale getirmek için plastiği balık yağından yapma yöntemini de değiştirdiklerini ifade etti.

Peki ya siz balık atıklarından plastik üretme fikrini nasıl karşılıyorsunuz? Görüşleriniz hemen aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle paylaşın.

YORUMLAR