Araştırmacılar Uzayda Oksijeni Daha Verimli Hale Getirmenin Yolunu Buldu

Bir grup araştırmacı, uzun dönemli uzay görevleri için gereken oksijen verimliliği üzerine yeni bir yöntem geliştirdiler. İşte detaylar!

Araştırmacılar Uzayda Oksijeni Daha Verimli Hale Getirmenin Yolunu Buldu

Uluslararası Uzay İstasyonu'nda 20 yılı aşkın süredir sürekli bir insan varlığı bulunuyor. Astronotları genellikle altı ay ile bir yıl arasında süren konaklamalarda güvenli ve sağlıklı tutmak için teknolojiler geliştiriliyor ancak Mars'a planlanan görevler gibi gelecekteki mürettebatlı görevler, başarılı olmaları için insanlı uzay uçuşuna tamamen yeni bir yaklaşım gerektirecek.

Son zamanlarda ise bir grup araştırmacı, astronotların gelecekte daha ileri teknolojilere ihtiyaç duyacak olmalarından ötürü mıknatısları kullanarak uzayda oksijen üretmenin yeni bir yolunu önerdi.

Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki mevcut oksijen sistemleri, Oksijen Üretim Tertibatı veya OGA aracılığıyla çalışıyor. Su geri kazanım sisteminden su alan OGA, bunu tutulan oksijene ve çoğunlukla uzaya salınan hidrojene ayırıyor. Bununla birlikte bu sistem ağırdır, bu da fırlatmayı zorlaştırır ve uzun vadeli bir Mars görevinde kullanılmak üzere güvenilir olsa da ağırlığı bakımından beraberinde pek çok zorluğu getiriyor.

Araştırmacılar Uzayda Oksijeni Daha Verimli Hale Getirmenin Yolunu Buldu

Mıknatıslar Sayesinde Oksijen Daha Verimli Kullanılabilecek

Uluslararası bir araştırmacı grubunun yeni çalışması, manyetik faz ayrımı adı verilen bir tekniğin uzayda oksijen yapmak için daha verimli olabileceğini öne sürüyor. Oksijen üretimindeki problem gazların sıvılardan nasıl ayrılacağıdır. Mikro yer çekimi alanında bu gazlar tepeye yükselmez ve büyük, ağır bir santrifüjle döndürülmeleri gerekir. Araştırmacılar, baloncukları kendisine çeken sıvıya neodimyum bir mıknatıs batırarak santrifüj yerine mıknatıs kullanmayı öneriyorlar.

Ekip konseptini, tüm havanın emilebildiği çelik bir boruyu barındıran 146 metre yüksekliğindeki bir yapı olan tesiste test etti. Tüpün içine bir kapsül yerleştirdiler, 120 metre yükseklikten bırakılarak serbest düşüşe ayarladılar, 4.74 saniyelik ağırlıksızlık sağladılar ve bu süre boyunca deneyler yapabildiler.

Araştırmacılardan biri olan Colorado Boulder Üniversitesi'nden Hanspeter Schaub deneyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Yıllarca süren analitik ve hesaplamalı araştırmalardan sonra Almanya'da bu şaşırtıcı düşme kulesini kullanabilmek, bu konseptin sıfır-g uzay ortamında çalışacağına dair somut kanıt sağladı."

YORUMLAR