Yeni Bir Araştırma Korkuların Beyinde Nasıl "Sıkışıp Kaldığını" Ortaya Koyuyor

Bilim insanlarının yıllardır merak ettiği konu üzerinde gerçekleştirilen araştırma, korkuların beyinde sıkışıp kalmasının derinlerine iniyor. İşte detaylar!

Yeni Bir Araştırma Korkuların Beyinde Nasıl "Sıkışıp Kaldığını" Ortaya Koyuyor

Bilim insanları nihayet korkulu anıların nasıl çalıştığını ve neden bazı insanların onlara diğerlerinden daha fazla "sıkışıp kaldığını" anlayabilir. Molecular Psychiatry dergisinde geçtiğimiz Eylül ayında yayınlanan yeni bir araştırma, korkulu anılar ve kaygı arasındaki bağlantıyı inceledi.

Araştırmacılar, belirli bir histonun bu anıları nasıl pekiştirdiğine bağlı olarak korku ifadesini geliştirebileceğini keşfetti. Anıların nasıl çalıştığı hakkında hepimiz okullarda bir şeyler öğrenmiştik ancak saptamak her zaman nispeten zor olan bir kısım ve korku dolu anıların bir kişiyi genel olarak nasıl etkilediğini anlamak oldukça önemli. Şimdi, nihayet bazı cevaplara sahip olabiliriz.

Söz konusu histon, PRDM2 olarak bilinen bir histondur. Araştırmacılara göre, histon ile amigdalanın korkulu anıları nasıl pekiştirdiği arasında tutarlı bir ilişki bulabildiler. Araştırmacılar bunun, korkulu anıların nasıl çalıştığının ve neden bazı insanların onlara diğerlerinden daha fazla tepki verdiğinin mekaniğini daha iyi anlamamıza yardımcı olabileceğine inanıyor.

Yeni Bir Araştırma Korkuların Beyinde Nasıl "Sıkışıp Kaldığını" Ortaya Koyuyor

Düşük PRDM2 Seviyeleri İnsanları Alkole İtiyor

Daha önce Linköping Üniversitesi'nden araştırmacılar, alkol bağımlılığı olan kemirgenlerin düşük PRDM2 seviyeleri gösterdiğini göstermişti. Sonuç olarak bu azalış, stresli pozisyonlara getirildiğinde artan bir tepkiye yol açar. Araştırmacılar ayrıca daha düşük protein seviyelerine sahip kemirgenlerin, stres seviyeleri yükseldiğinde alkol aramaya daha yatkın olduğunu buldular.

Böylelikle araştırmacılar, azaltılmış PRDM2 seviyelerinin korku dolu anıların nasıl çalıştığına ve bunları yaşayan kişinin genel kaygısını nasıl etkilediğine katkıda bulunabileceğini öne sürüyorlar. Daha fazla test etmek için araştırmacılar, genetik olarak tasarlanmış bir virüs kullanarak farelerde PRDM2 geninin aktivitesini daha da düşürdüler.

Azaltılmış protein seviyelerinin, korkulu anıların oluşurken nasıl çalıştığını değiştirmediğini buldular. Bunun yerine, daha uzun süreli bir korku tepkisi ürettiler. Bu, çalışmadaki kontrol hayvanlarına kıyasla korkunun azalmasının daha uzun sürmesine neden oldu. Daha derine bakıldığında araştırmacılar PRDM2 yıkımının amigdalada 3.600'den fazla genin ifadesini modüle etmeye yardımcı olduğunu buldular.

Araştırmanın sonucunda araştırmacılar, PRDM2'nin amigdala üzerindeki etkilerinin, korkulu anıların nasıl çalıştığından ve kaygının bunlarla nasıl bağlantılı olduğundan doğrudan sorumlu olduğuna inanıyorlar. Bu bulgularla nihayet korkunun kendisini ve onu bu kadar büyük ölçüde etkileyebilecek diğer histonları ve proteinleri keşfedebiliriz.

YORUMLAR