İkinci Elde En Çok Değer Kaybeden Otomobiller Belli Oldu

Otomobil alırken motor gücü, donanım ve konfor özelliklerinin yanı sıra, aracın ikinci el değerini koruma performansı da kritik bir faktördür. 2025 yılında hem Türkiye'de hem de global pazarda bazı modeller, çeşitli nedenlerle hızlı değer kaybı yaşıyor. İşte güncel liste ve detaylı analiz.

Türkiye'de İkinci Elde En Çok Değer Kaybeden Otomobiller Listesi

• 1. Alfa Romeo Giulia

• Yüksek bakım maliyetleri
• Sınırlı servis ağı
• Düşük ikinci el talebi

• 2. Jaguar XE / XF

• Yüksek işletme maliyetleri
• İkinci el pazarında düşük talep

• 3. BMW 7 Serisi / Mercedes-Benz S Serisi

• Lüks segment araçların karakteristik değer kaybı
• Yüksek bakım ve sigorta maliyetleri

• 4. Peugeot 508

• Yüksek başlangıç fiyatı
• Sınırlı alıcı kitlesi

• 5. Citroen C5 Aircross

• Rekabetçi olmayan fiyatlandırma
• Marka algısı sorunları

• 6. MG 5

• Marka güvenilirliği endişeleri
• Uzun vadeli değer belirsizliği

• 7. Chery Tiggo 7/8

• Yedek parça temini sorunları
• Servis ağı yetersizliği

• 

Türkiye'de ikinci el otomobil piyasasında bazı modeller, çeşitli nedenlerle diğerlerine göre daha hızlı değer kaybeder. Bu durum marka algısı, modelin popülaritesi, arz-talep dengesi, teknik sorunlar, yedek parça maliyetleri ve yakıt tüketimi gibi faktörlere bağlıdır.

Globalde İkinci Elde En Çok Değer Kaybeden Otomobiller Listesi

• BMW 5 Serisi Hybrid – %19,9 değer kaybı
• Tesla Model S – %17,2 değer kaybı
• Porsche Taycan – %15,1 değer kaybı
• Ford Explorer Hybrid – %14,1 değer kaybı
• Tesla Model Y – %13,1 değer kaybı
• Hyundai Kona Electric – %10,6 değer kaybı
• Kia Niro EV – %9,6 değer kaybı

Bu yılın en dikkat çeken verilerinden biri özellikle hibrit ve tam elektrikli araçların piyasaya yeni sürülen teknolojik rakipler karşısında hızla değer kaybettiğini gösteriyor. ABD'de iSeeCars tarafından yapılan araştırmaya göre Tesla Model S, BMW 5 Serisi Hybrid, Porsche Taycan ve Ford Explorer Hybrid gibi modellerin ilk sahiplerine kıyasla ikinci el satışlarında yüzde 15 ila 20 arasında değer kaybına uğradığını ortaya koyuyor.

Bu düşüşler sadece kilometreyle açıklanamayacak kadar kısa sürelerde meydana geliyor. Değer kaybının temel nedenleri arasında batarya teknolojisindeki hızlı gelişmeler öne çıkıyor. Yeni nesil elektrikli araçlar daha uzun menzil daha kısa şarj süresi ve daha düşük enerji tüketimi gibi avantajlar sunarken geçtiğimiz yılın modelleri bu ilerlemeler karşısında hızla geri planda kalabiliyor.

Aynı zamanda devlet desteklerinin yeni modeller üzerinde yoğunlaşması ikinci eldeki eski nesil elektrikli araçların cazibesini azaltıyor. Bu durum özellikle Tesla Model Y ve Hyundai Kona Electric gibi popüler araçlarda bile ciddi bir fiyat erimesine neden olmuş durumda. Lüks segmentte ise bakım maliyetleri, yedek parça erişimi ve sigorta giderleri gibi etkenler devreye giriyor.

Otomobil

Kullanıcılar Tedirgin: Tesla Cybertruck Büyük Bir Değer Kaybı Yaşıyor!

Bir Cybertruck sahibiyseniz veya almak istiyorsanız kararınızı tekrar gözden geçirin diyebiliriz. Zira araçlar büyük bir değer kaybı yaşıyor. İşte detaylar...

Porsche Taycan gibi üst segment elektrikli modeller, yüksek başlangıç fiyatlarına rağmen ikinci elde istenilen değeri korumakta zorlanıyor. Aynı eğilim, BMW 5 Serisi’nin hibrit versiyonu gibi orta-üst sınıf araçlarda da gözlemleniyor. Bu durum, lüks segmentteki ikinci el talebinin daha seçici ve fiyat odaklı bir yaklaşımla şekillendiğini gösteriyor.

Veriler, bu araçların yeni alınan fiyatına oranla bir yıl içinde %10 ila %20 arasında bir düşüş yaşadığını ortaya koyuyor. Kimi modellerde bu oran %25’e kadar çıkabiliyor. Özellikle ikinci el piyasasında düşük kilometreli, iyi donanımlı ve garanti kapsamındaki araçlarda bile bu oranların görülmesi, tüketicilerin teknolojik güncellik konusunu satın alma kararlarında öne çıkardığını yansıtıyor.

Elektrikli ve hibrit araçların yaygınlaşmasıyla birlikte, ikinci el değer kaybı artık yalnızca kullanım süresine değil, teknoloji döngüsünün hızına da bağlı olarak şekilleniyor. Araç satın alırken yalnızca bugünkü donanım değil, modelin birkaç yıl sonra piyasadaki konumu da göz önünde bulundurulmalı. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...