Evrenin Sandığımızdan İki Kat Yaşlı Olduğu Ortaya Çıktı!

Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, evrenin yaşının daha önce tahmin edilenden yaklaşık iki kat daha yaşlı olabileceğini öne sürüyor.

Evrenin yaşını belirlemek için kullanılan mevcut model, özellikle James Webb Uzay Teleskobu tarafından eski galaksilerin keşfedilmesiyle birlikte zorluklarla karşılaştı.

Yeni Araştırma Evrene Dair Tüm Bildiklerimi Çürütebilir

Bu yeni araştırma, evreni yaşlandırmak için kullandığımız mevcut modelin sadece yanlış olduğunu değil, James Webb Uzay Teleskobu'ndan elde edilen verilerin de bu modeli açıkça çürüttüğünü gösteriyor.

En baskın kozmolojik model, özellikle James Webb'in evreni gözlemlemeye başlamasından bu yana birkaç sorunla karşılaştı. En büyük sorunlardan biri, pek çok kişinin "imkânsız erken galaksi problemi" olarak adlandırdığı durumda yaşandı. Esasen bu sorun, Webb'in mevcut modelimize göre var olmaması gereken eski galaksileri tespit etmesiyle ortaya çıktı.

Bu gerçekleştiğinde, birkaç olasılığın ele alınması gerekti. Birincisi, belki de James Webb'in verileri yanlıştı ve galaksi gerçekten sanıldığı kadar eski ya da uzakta değildi ancak her şey göz önünde bulundurulduğunda bu pek olası görünmüyor. Diğer olasılık ise evrenin yaşını tanımlamak için kullandığımız modelin yanlış olması ya da en azından bazı yerlerde yanlış tanımlanmış olmasıydı.

Evrenin Yaşı Nasıl Hesaplanıyor?

Mevcut model, evrenimizin yaşını ve kökenini belirlemek için yıldızların ışıklarından kaynaklanan "kırmızıya kayma" düzenini kullanıyor. Şimdiye kadar bu süre hesaplandığında yaklaşık 13.797 milyar yıl olduğunu tahmin ediliyordu ancak "imkânsız erken galaksi problemini" çözmeye çalışan yeni bir model, evrenin aslında 26,7 milyar yıl ile neredeyse bildiğimizin tam iki katı yaşında olduğunu öne sürüyor.

Elbette bu hâlâ kesin bir sonuç değil ve burada pek çok varsayıma bakıyoruz. Yine de bu yeni model evrenin yaşını daha iyi ölçmemize yardımcı olabilir ki James Webb ve diğerleri evrenimizi daha önce hiç olmadığı şekilde gözlemledikçe görünen o ki bu konu hakkında konuşmaya devam edeceğiz.